Doğanın Fısıltısı: Papatya Çayı 🌼

Yavaşla...
Dünya kendi telaşında dönedursun, sen bir anlığına dur.
Avuçlarında bir fincan; içinde güneşin sarısını saklayan papatya çayı…
Bu bir içecek değil; bu, doğanın sana gönderdiği bir mektup gibi.
Her yudumunda bir merhem var, her buharında bir fısıltı.

Papatya çayı;
🌼 Uykuya dalmakta zorlananlara yumuşacık bir geçiş sunar.
🌼 Zihnini susturamayanlar için bir “dur” butonu gibidir.
🌼 Kaygının ince tellerini çözen, narin ama etkili bir dosttur.
🌼 Mideyi rahatlatır, bedeni gevşetir, ruhu toparlar.
🌼 Kalp çarpıntısına benzer içsel fırtınaları dindirir.

Ama papatya sadece bedeni değil, “içimizi” de onarır.
Çünkü bazen en derin yorgunluk, kaslarda değil; duygulardadır.

📍 Papatya, doğanın en naif hediyelerinden biridir.
Kırların, tarlaların, güneşe uzanan ovaların çocuğudur.
Avrupa’dan Asya’ya, Türkiye’nin dört bir yanında gülümsediğini görürsün.
Topraktan çıkarken acele etmez; kendine vakit tanır.
Ve senin de kendine vakit tanımanı ister.

Bu yüzden…
Bir fincan papatya çayı demlemek, sadece bitki çayı hazırlamak değildir.
Bu, “kendime iyi davranıyorum” deme biçimidir.
Bu, “bugün yumuşak olmayı seçiyorum” deme cesaretidir.

Ve belki de bazen,
en büyük şifa hiçbir şey yapmadan,
sadece bir fincan papatya çayı eşliğinde oturmaktır.