
Dev Ağaçların Arasında: Sequoia Ulusal Parkı’nda Zamanla Yürümek
California'nın güney Sierra Nevada sıradağlarında yer alan Sequoia Ulusal Parkı, sadece dev ağaçların değil, aynı zamanda zamanın da ağır ağır aktığı bir yer. Bu yazıda doğayla yeniden bağ kurma hissini arayanlar için Sequoia'nın sessizliğine ve büyüsüne yakından bakıyoruz.
erenn
Yazar
Bazı yerler sadece gezilmez, yaşanır. Sequoia National Park, işte o yerlerden biri.
California’nın güneyinde, Sierra Nevada dağlarının eteklerinde saklanan bu park, sadece dev sekoya ağaçlarıyla değil; sunduğu hisle de büyülüyor.
Burada ağaçlar dev, ama ses yok.
Kökleri yerin derinliklerine, gövdeleri gökyüzüne uzanıyor.
Her biri yüzlerce, bazıları binlerce yaşında.
Ve sen onların gölgesinde yürürken zamanın seninle işi kalmıyor gibi.
General Sherman Tree, dünyanın hacim olarak en büyük ağacı, burada yaşıyor.
Ama isimler bir süre sonra önemini yitiriyor çünkü her ağaç ayrı bir karakter gibi duruyor ormanda.
Bazıları gövdesinden ayrılmış, bazıları hâlâ dimdik.
Ama hepsi hikâyesini sessizce anlatıyor.
Bu parkta yürürken yalnız değilsin ama sessizlik seninle.
Zaman yavaşlıyor. Düşünceler azalıyor.
Bir bankta oturup sadece yaprakların arasından süzülen ışığı izlemek bile yeterli oluyor bazen.
Sequoia, modern hayatın hızına ara vermek isteyen herkes için bir tür hatırlatma:
Daha yavaş olunabilir. Daha sade yaşanabilir. Daha fazla hissedilebilir.
Buraya gitmesen de bir fotoğraf karesiyle bile o his geçiyor insana.
Kök salmak, göğe uzanmak, sessizce güçlü kalmak.
İşte Sequoia’nın hikâyesi bu.
Galeri



Etiketler
erenn
System Administrator
Yorumlar (0)
Yorum Yap
Henüz yorum yok
İlk yorumu yapan siz olun!